Eğitmen / Öğretmen Hakkında
Enes Özkaya, 1995 yılında doğdu. Müziğe 12 yaşında klasik gitar ile başladı. Yine aynı sene TRT’de yayımlanan Dünyanın Türküsü isimli programda ilk defa flamenko gitarın büyülü sesini duydu ve ileride flamenko gitaristi olmak istediğine karar verdi. Fakat flamenko ile tanışabilmesi için bir müddet beklemesi gerekiyordu.
Ortaokul ve lise döneminde aktif olarak müzik yapan Özkaya, mandolinden kemana, yan flütten bağlamaya çeşitli enstrümanların dilini öğrendi ve farklı janrlarda müzik üreten gruplar kurdu. Bu gruplar ile çeşitli festivallerde ve mekanlarda sahne aldı. Aynı zamanda klasik gitar, armoni eğitimlerini sürdürdü.
2013 yılında AFS bursu kazanarak gittiği Sırbistan’ın Belgrad şehrinde sonunda flamenko gitara kavuştu ve ilk hocası Vladan Randjelovic ile yaklaşık altı ay boyunca flamenko müziğinin makamsal, armonik yapısını yakından inceledi ve gelenekselden moderne çok çeşitli falsetalar öğrendi.
2014 yazında Belgrad dönüşü Sevilla’da bulunan Taller Flamenco isimli okulda bir ay boyunca Manuel Berraquero ile çalışma fırsatı buldu. Okul dışında ise tablaoları ve festivalleri takip ederek flamenko sanatını içselleştirdi. Yine aynı dönem Sanlucar de Barrameda’da usta gitarist Gerardo Nunez’in adına düzenlenen festivali izlemeye gitti ve burada Antonio Carrion’un atölye çalışmasına katıldı.
2014 yılında Türkiye’ye döndükten sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünde üniversite hayatına başladı.
2014 yılında Grisha Goryachev’in workshopuna katıldı.
2015 yazında Granada’da bulunan Carmen de las Cuevas isimli flamenko okuluna gitti ve burada Jorge el Pisao ve Marcos Palometas ile çalıştı. Okuldaki diğer öğrencilerle dostluklar kurdu ve şarkıya ve dansa eşlik anlamında önemli tecrübeler kazandı.
2015 yılında Ankara Kızılay’da özel bir kursta gitar dersleri vermeye başladı.
2016 yılında usta flamenko gitaristi Diego del Morao’nun atölye çalışmasına katıldı.
2017 yılında ikinci defa Granada’daki Carmen de las Cuevas’ a gitti ve yaklaşık bir ay boyunca Jorge el Pisao’nun sınıfında ileri düzey flamenko gitar dersleri aldı.
2017 yılında Tino van der Sman’ın workshop’una katıldı.
2019 yılında Flavio Sala’nın atölye çalışmasına katıldı.
2019 yılında zapateado formunda düzenlediği Pınar Başından Bulanır türküsü ile 3. Uluslararası Mikrotonal Gitar Yarışması’nda Mansiyon Ödülü aldı.
2019 yılında Kulis Sanat’ta gitar eğitmenliğine başladı ve hala eğitmenliğe devam etmektedir.
2020 yılında Tiyatro Dört Köşe’nin Ay Carmela isimli oyununun müziklerini yaptı.
Kulis Sanat’ın hazırladığı, yönetmenliğini Sinan Pekinton’un, müziklerini ise Turgay Erdener’in yaptığı William Shakespeare’in Bir Yazdönümü Gecesi Rüyası oyununun orkestrasında gitar çalmaktadır.
2020 yılında Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde lisans eğitimini tamamlaması akabinde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Latin Dili ve Edebiyatı bölümünde ikinci lisans eğitimine başladı. Sanatçı Sırpça, Boşnakça, Hırvatça, İngilizce ve İspanyolca bilmektedir.
Bir yandan üretmeye, bir yandan öğrenci yetiştirmeye devam eden müzisyenin günleri multidisipliner bir şekilde müziği anlamak ve anlatmak üzerine geçmektedir. Sanatçı şu sıralar kendi bestelerinden oluşan bir albüm hazırlığı içerisindedir ve aynı zamanda YouTube, Patreon gibi platformlar için eğitim videoları hazırlamaktadır. Ayrıca kendi isminde kurduğu web sitesi aracılığıyla müzik ile ilgili başta tab arşivi olmak üzere geniş bir külliyat oluşturmaktadır.
Herkes gitar çalabilir! Toplum arasında yaygın bir kanı vardır. Enstrüman çalmanın çok zor olduğu, kişide muhakkak müzik kulağı olması gerektiği savunulur. Fakat bu düşünce ziyadesiyle yanlıştır. Bence herkes enstrüman çalabilir. Basit bir sağ - sol el koordinasyonu ve işin doğasını kavrama ile enstrüman çalmak çok kolay.
Derslerimi tamamen kişiye özel planlıyorum. İlk dersimizden önce öğrencimden günlük hayatta neler dinlediğine yönelik brief alıyorum. Buna göre öğrencinin sevdiği ve seveceği şarkılar üzerinden derslerimi oluşturuyorum. Elimdeki sayısız kaynağı (nota, tab, akor, teori, metod kitapları) öğrencimle paylaşıyorum. Tek bir kitaba, türe, metoda bağlı kalmayı hiç sevmiyorum. Bunun yerine günümüzün sınırsız bilgi ortamında savrulmadan geniş kaynaklardan yararlanmak, farklı müzik türleri arasında görünmez köprülerin olduğunu görmek ve bunu öğrencilerime göstermek savunduğum yaklaşımlardan yalnızca bazıları.
Ders yaptığım her öğrenci özeldir. Bu yüzden öğrenciye istemediği, sıkılacağı şeyleri öğretmekten kaçınıyorum. Daha önce de belirttiğim gibi kişi dinlediği müziği öğrendiği zaman şevkle doluyor. Bu sayede gitar çalışılan değil zevkle çalınan bir nesne haline geliyor.
Teknik konusuna ilk dersten itibaren önem göstermekteyim. Zira iyi bir teknik sahibi olmak kısa zamanda bizi başarıya götüren en büyük unsur.
Derslerim cinsiyet, yaş, meslek vs. fark etmeksizin herkese açıktır. İhtiyacınız olan tek şey gitar çalmayı istemektir.